İlk başta alt yapı kurmanın zorluğundan dolayı Bodrum’un içindeki evler el değiştirdi. Yıllar geçtikçe Bodrum hızla değişti. Hızlı değer artışı ile özellikle arsa sahipleri zenginleşti. Ve içinde hiç yer kalmayan Bodrum dışa doğru genişlemeye başladı.
 

Yetmişli yılların sonlarından itibaren Bodrum’da bir yazlık sahibi olmak zenginliğin ve Bodrum’da yaşamak ise özenilen bir yaşamın simgesi oldu. Seksenli yıllardan itibaren Bodrum’da yazlık konuta yönelik bir kooperatif salgını yaşandı. Bodrum ve çevresini çarçabuk tamamlanan, çoğu ucuz inşaat yöntemleriyle inşa edilmiş siteler sarmaya başladı. Ve bu yapılaşma, bir mimari üslup belirlenerek çarpık yapılaşmadan uzaklaştırılmak istendi. Böylece Bodrum’da yapılaşmanın kısıtlandığı imar kanunu yürürlülüğe girdi. Ancak, yinede hızlı ve ucuz yapılaşmanın önüne geçilemedi. Çevremizdeki doğal ve tarihsel zenginlikler hızla tükenmeye başlandı.
 

Ancak şimdilerde; özellikle kooperatif salgınının son bulması, yapılaşma süreci içinde daha özel, daha etrafına saygılı yapıların oluşturulması, geleneksel dokuya atıfta bulunmalar, bu dokuya uygun ve dokuyu zenginleştiren malzeme seçimleri ve de daha doğru inşaat yöntemlerinin kullanılması çevremizdeki mimari yapılaşmayı yeniden zenginleşmesini sağladı. Bunda mal sahibinin ve yapıyı oluşturan teknik kadronun iş birliğinin ve daha da bilinçlenmesinin etkisi tartışılmaz. Ancak daha yolun çok başında olduğumuzu ifade etmemiz gerekmekte… Bodrum için, yaşadığımız çevreyi daha da iyileştirebilmek için özellikle mimarlara çok fazla iş düştüğünü düşünüyoruz.
 

Elbette eskinin romantik kasabası değil artık Bodrum… Bir şehir… Ama bu değişimi taşıyabilen, geçmiş değerlerini de yaşatabilen, kendine özgü ruhunu kaybetmeyen özel bir yer…
 

Günümüzde Bodrum mimarisi olarak tanımlanan ve yeni yapılan yapılarda uyulması zorunlu olan, beyaz kireç boyalı, küçük pencereli, düz teras çatılı ve kedi kulaklı ev tipi aslında geleneksel Bodrum mimarisi değildir. Geleneksel mimarinin özgün örneklerine Bodrum’da ayakta kalmış eski yapılarda rastlamaktayız. Bu evler genellikle karedir ve çatısı mutlaka marsilya kiremiti ile örtülmüştür. Ana malzeme taş ve mermerdir. Eski antik şehrin taşları tekrar tekrar kullanılmıştır. Yalnızca bu bile taş ev yapımına olan ilgiyi ve isteği açıklamaktadır.
 

Yaşadığımız yer artık küçük bir kent… Modern yaşamın getirdikleri; hipermarketler, sinemalar, alış veriş merkezleri, gece kulüpleri, büyük oteller Bodrum’a hizmet etmekteler. Gelişmenin önüne geçmeye çalışanlar veya eski dokuyu kaybediyoruz diye veryansın edenler yanlış bir çaba içindeler. Oysa yapılması gereken doğal ve tarihsel dokuyu korumak ve yaşatmak için geleneksel ile moderni harmanlamak, yeni ama özenli, çevresine saygılı, belki yeni fonksiyonlara, yeni malzemelere eski biçim ve oranlar ile şekil vererek, yeşili korumaya ve çoğaltmaya elverişli tasarımlarla ve bunu Bodrum’da yaşayan herkesin katkısı ve isteğiyle bir araya getirmektir…

Başak Yalçınkaya
Mimar