Bir önceki menüye geri dönmek için buraya tıklayın! MİMARCA


MİMARLIK; HAYALLERİN GERÇEĞE DÖNÜŞÜMÜDÜR…

Mimarlıkta YAPI; toplum, iş veren, mimar-mühendis grubu, sanatçılar, malzeme ve teknoloji üreticileri, uygulamacılar gibi farklı kesimlerdeki katılımcıların tümünün veya bir kısmının birlikteliği ile toplumsal bir süreç içinde gerçekleşir.
 

Korunma iç güdüsünden kaynaklanan basit bir barınak elde etmek amacına yönelik olarak başlayan yapı eylemi’nin, uzantısında çevre ve kent kurgusu ile yaşamı içinde bulunan mimarlık eylemine ulaşabilmesi uygarlık çizgisine erişmesinin bir sonucudur.
 

Mimarlıkta yapının meydana gelme sürecinde; gerçekleştirme, kullanma, yararlanma, etkilenme açılarından çevredeki her şeyin ve herkesin aktif veya pasif yönden katkısı vardır.
 

Genelde mimarın yapıtı olarak tanımlanan mimarlık yapıtı, ayrıca onun gerçekleşmesini isteyen ve üstlenen iş verene bağlıdır.
 

Yer aldığı kent, semt, sokak, gerçekleştirildiği yıl, türü, işlevi hep birlikte künyesini oluşturur.
 
Ancak öncelikle tüm yapılar birey veya toplumun gereksinimlerini karşılamak amacına yöneliktir.
 

Mimarlık; toplum ve birey olarak onu oluşturan insan yaşamıyla ilgili işlev ve etkinliklerin gerçekleşeceği mekanı ve çevresini, inşa etme, düzenleme ve organize etme sanatı, eylemidir.
 

Yapının iç mekana sahip olması, kentsel kültürü oluşturan dokunun içinde yer alması, simgesel ve anıtsal düzeye ulaşması v.b. tanımlamalar mimarlık için yetersiz kalmaktadır.
 

Mimarlık yapıtı; birbirlerinden farklı ancak birbirlerini etkileyen ve tamamlayan doğaya bağlı: coğrafya, iklim ve jeoloji verileri ile; insan varlığına bağlı tarih ve kültür, sosyo ekonomi, üretim, düşünce ve inanç kapsamında yer alan toplumsal değerlerin birlikteliği ve yönlendiriciliğine dayanan bir sürenin içinde doğar ve çeşitlenir.
 

Mimarlık alanında mekan, doğa koşullarının egemen olduğu fiziksel çevrenin içinde bir bölümün, gereksinim duyulan işlev veya işlevleri karşılamak üzere; belirlenmesi, sınırlanması, çevrelenmesi, örtülmesi, yalıtılması ve düzenlenmesi yollarını kullanarak yapay çevre oluşturulması diyebiliriz.
 

Bir ürün; genel olarak, belirli bir gereksinimi karşılamak amacıyla, uygun malzemenin seçimine ve onun teknolojik olanaklarla biçimlendirilmesine dayan bir süreç içinde elde edilir.
 

Mimarlık yapıtı da, kişinin, toplumun, çağın gereksinimlerinin ve değerlerinin devreye girmesiyle benzer bir süreç içinde gerçekleşir.
 

Barınma ile simgesel veya sanatsal bir amaca yönelme arasında geniş bir açılım içinde yer alan gereksinimlerin çeşitliliği sonuç olarak konut konusu gibi aynı tür yapıda bile sonsuza yakın birbirinden farklı ürün elde edilmesine yol açar.
 

Aynı parsel içinde, aynı programın uygulanması koşulu ile açılan yarışmada elde edilen projelerin farklılığı veya Safranbolu evleri gibi benzerliklerine karşın, orada yaşayan insanların arasındaki benzerlik kadar birbirlerinden farklı oluşları mimarlık kapsamının esnekliğini açıklar.
 

Mimarlık süreci içinde gelişme, düşünsel veya uygulama alanındaki değerlerin doğal ömrünü tamamlaması ve yerine yeni değerlerin devreye girmesi ile gerçekleşir.
 

Şimdi mimarlık bilimsel ağırlıkta ve mühendisliğe dönüş olarak yeni bir döneme geçiş yapmıştır…

 

Başak Yalçınkaya
Mimar